Kamuoyunda yeni kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen “7471 Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 09.11.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Kanun, birçok yenilik getirmekle birlikte anayasaya aykırılık ve mülksüzleştirme gibi birtakım tartışmaların da ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. Bu yazımızda öncelikle yeni kentsel dönüşüm yasa teklifinin gerekçesi incelenecek, ardından kentsel dönüşüm yasasının tüm taşınmazlar bakımından ne getirdiği ve 6 Şubat deprem bölgesine özel düzenlemeleri açıklanacak ve son olarak sıkça sorulan sorulara yer verilecektir.
Yeni Kentsel Dönüşüm Yasa Teklifi Gerekçesi
Kentsel dönüşüm yasa teklifinde düzenleme yapılırken ülkenin içinde bulunduğu afet riskinin göz önüne alındığı ve 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un çözüm konusunda yetersiz kaldığı belirtilmektedir. Bu sebeple yasa teklifi kentsel dönüşüm mekanizmasının hızlıca başlatılması ve tamamlanmasını sağlamayı hedeflemektedir. Öte yandan kentsel dönüşüm için finansal kaynak yaratmak, kentsel dönüşümün hızını ve etkisini artırmak, idareler aleyhine açılan iptal davalarının hızlıca sonuçlandırılabilmesi için idari dava sürecindeki sürelerin kısaltılması ve yargılama süreçlerinin hızlandırılması da amaçlanmıştır. Ek olarak Kahramanmaraş depremiyle bağlantılı iş, dava, soruşturma ve kovuşturmalarda bilirkişi ihtiyacının ivedi şekilde karşılanabilmesi amacıyla da düzenlemeler getirilmiştir.
Yeni Kentsel Dönüşüm Yasasının Tüm Taşınmazları İlgilendiren Düzenlemeleri
Rezerv Alan Tanımı
Kanun değişikliği ile 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un rezerv alan tanımı değiştirilmiştir. Kanunun eski hâlinde rezerv yapı alanı “Bu Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin veya İdarenin talebine bağlı olarak veya resen Bakanlıkça belirlenen alanları” şeklinde tanımlanmışken değişiklik ile beraber yeni yerleşim alanı ibaresi çıkarılmıştır. Böylece üzerinde yerleşim olan alanlar da rezerv alan olarak belirlenebilecektir. Değişikliğin gerekçesi “Uygulamada açılan davalarda, herhangi bir taşınmazın rezerv yapı alam olarak belirlenebilmesi için meskûn alanlar dışında olması gerektiği yönünde değerlendirme yapılarak hüküm kurulduğu görülmüştür. Hâlbuki yerleşim yerlerinde yer alan parsellerin de rezerv yapı alanı olarak belirlenmesi mümkündür.”şeklinde açıklanmıştır. Rezerv alanlarda, kanunun amacı çerçevesinde fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek ve kanunda öngörülen amaçlar çerçevesinde kullanılmak üzere riskli alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapılarda ikamet edenlerin nakledileceği rezerv konut ve işyerleri ile gelir ve hasılat getirecek her türlü uygulama yapılabilir ve bu alanlar yeni yerleşim alanı olarak kullanılabilir. Dolayısıyla bu düzenleme neticesinde önceden yerleşim olan yerler boşaltılabilecek ve yeni yaşam ve işyeri olmaları amacıyla dönüştürülebilecektir.
Yeni kentsel dönüşüm yasasıyla birlikte gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince mülkiyetlerindeki taşınmazların rezerv yapı alanı olarak belirlenmesi talebinde bulunulabilmesi için; bu taşınmazların yapılaşmaya esas arsa metrekaresinin yüzde otuzunun mülkiyetinin devrine muvafakat edilmesi veya aynı miktarın değerinin dönüşüm projeleri özel hesabına gelir olarak kaydedilmek üzere Başkanlığa verilmesi gerekir. Bu düzenlemenin amacı kentsel dönüşüm için gelir elde etmek olarak belirtilmiştir.
Yetki Devri
Kanunda yer alan riskli yapı tespiti ve hazine taşınmazlarının kanun kapsamında değerlendirilmek üzere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına tahsisine ilişkin görev, hak ve yetkilerin bundan sonra Kentsel Dönüşüm Başkanlığınca kullanılmasını sağlamak üzere değişiklikler yapılmıştır. Dolayısıyla riskli yapıların tespiti konusunda yetkili makam Kentsel Dönüşüm Başkanlığı olacaktır.
Riskli Yapıların Tespiti
Kanun değişikliği ile beraber idareye de riskli yapıların tespiti konusunda yetki verilmiştir. Değişikliğe göre “Başkanlık/İdare riskli yapıların tespitini resen yapabileceği gibi süre vererek maliklerden veya kanuni temsilcilerinden de isteyebilir. Verilen süre içinde maliklerce tespit yaptırılmadığı takdirde, tespitler Başkanlıkça veya İdarece yapılır veya yaptırılır. Başkanlık, belirlediği alanlardaki riskli yapıların tespitini süre vererek İdareden de isteyebilir. Riskli yapı tespitlerine karşı maliklerce veya kanuni temsilcilerince on beş gün içinde itiraz edilebilir. Bu itirazlar, Başkanlığın talebi üzerine, üniversitelerce ilgili meslek disiplini öğretim üyeleri arasından görevlendirilecek dört ve Bakanlıkta/Başkanlıkta görevli üç kişinin iştiraki ile teşkil edilen teknik heyetler tarafından incelenip karara bağlanır.”
Düzenlemeyle birlikte riskli yapıların tespitinin engellenmesi durumunda kolluk kuvvetleri tarafından zorla tespit yapılabilecektir. Riskli yapı tespiti yapılmasının engellenmesi durumunda; Başkanlıkça/İdarece tespit talebinde bulunulacak ve mülki idare amirinin yazılı izni aranacaktır. Bu izne istinaden yeterli kolluk kuvveti marifetiyle kapalı kapıları/alanları açmak veya açtırmak suretiyle resen tespit yapılacaktır.
Bina Yapım Destekleri Kanunlaştı
Yeni kentsel dönüşüm yasasıyla anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine, kiracılarına ve yapıda ikamet etmek şartıyla sınırlı ayni hak sahiplerine geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı ve yapım için yardım yapılabileceği düzenlenmiştir. Yapım için yapılacak yardımın usul ve esasları Cumhurbaşkanınca belirlenecektir. Değişiklik ile özellikle İstanbul ilindeki dönüşümü hızlandırmak bakımından başlatılan yarısı bizden kampanyasının uygulanabilmesi amaçlanmıştır.
Riskli Yapı Tebligat Hükümlerinde Değişiklik
Riskli yapıların bildirilmesine ilişkin usulde de değişikliğe gidilmiştir. Buna göre riskli yapılar, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, tespit tarihinden itibaren en geç on iş günü içinde Başkanlık veya İdare tarafından ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Ayni ve şahsi hak sahiplerine tebliğ yerine geçmek üzere, tespite ilişkin bilgileri içeren tutanak riskli yapıya asılır, maliklere e-Devlet Kapısı üzerinden bildirilir ve ilgili muhtarlıkta on beş gün süre ile ilan edilir. Riskli yapı tespit işlemi, muhtarlıkta yapılan ilanın son günü, yani 15. Günün sonunda, ayni ve şahsi hak sahiplerine tebliğ edilmiş sayılır. Riskli yapılar, ayrıca Başkanlığın internet sayfasında da on beş gün süre ile ilan edilir.
Uygulamada riskli yapı tespitine ilişkin maliklere ve kiracılara yapılan tebligat konusunda yaşanan problemler, özellikle de yurtdışında bulunan veya adresi tespit edilemeyen maliklere yapılacak tebligatlarda yaşanan problemler bu değişiklikte etkili olmuştur. Tebligat sürecinin uzamasının riskli yapı tespiti işleminin kesinleştirilmesini ve neticede riskli yapının yıktırılmasını engellediği gözetilerek, riskli yapı tespitine ilişkin bilgileri ihtiva eden tutanağın riskli yapıya asılması, maliklere e-Devlet Kapısı üzerinden bildirim yapılması ve ilgili muhtarlıkta on beş gün süre ile ilan edilmesi usullerinin tümü kullanılmak suretiyle tebligat yapılacağı ve tespite ilişkin bilgileri ihtiva eden tutanağın muhtarlıkta yapılacak ilanın son günü ayni ve şahsi hak sahiplerine tebliğ edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Maliklerin can güvenlikleri bakımından risk teşkil eden bir yapıda ikametlerini bir an evvel sonlandırmak ve riskli yapının yıktırılmasını sağlayabilmek amacıyla, riskli yapı tespitinin maliklere bildirilmesi ve tespit işleminin kesinleştirilmesi elzem olduğundan maliklerin riskli yapı tespiti işlemini, yapının kapısına asılacak tutanaktan, muhtarlıkta yapılacak ilandan veya e-Devlet Kapısı üzerinden yapılacak bildirimden öğrenebileceği ve riskli yapı tespitine itiraz/dava hakkını kullanabilecekleri düzenlenmiştir.
Riskli Yapıların Yıktırılması
Önceki mevzuat hükümlerine göre, riskli yapıların yıktırılması için maliklere önce 60 günden az olmamak üzere (Uygulamada genellikle 60 gün süre verilmektedir) bir süre, sonrada 30 günden çok olmamak üzere ikinci bir süre verilmekteydi. Tahliye ve yıkım için iki kez tebligat yapılması hem tahliye ve yıkım sürecini uzatmakta ve hem de idare için gereksiz iş yükü oluşturmaktaydı. Yeni kentsel dönüşüm yasası ile bu durum değiştirilmiş ve riskli yapıların yıktırılması için maliklere tek seferde doksan günden fazla olmamak üzere süre verileceği düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, uygulamada malikler ve kiracılarca kendilerine tebligat yapılarak verilen süreler içerisinde riskli yapının tahliye edilmediği ve maliklerce riskli yapıların yıktırılmadığı, idarece tahliye ve yıkım yapılmak istenildiğinde de maliklerce veya kiracılarca engellendiği, bu maksatla bağımsız bölümün kapısının kilitlenerek ve hatta şehir dışına çıkılmak suretiyle tahliyenin engellendiği, yurt dışında bulunan maliklerin gelip içinde eşya bulunan yapılarını tahliye etmedikleri ve bu durumların da riskli yapı tespiti kesinleşmiş bir yapının tahliyesine ve yıktırılmasına engel teşkil ettiği sıkça görülmüştür. Belirtilen sebeplerle yeni kentsel dönüşüm yasası ile tahliye işleminin mülki idare amiri tarafından verilecek yazılı izne istinaden kolluk kuvveti marifetiyle kapalı kapıları veya alanların açtırılması suretiyle yapılacağı düzenlenmiştir.
Riskli Yapıların Yıktırılmasında Tebligat
Yeni kentsel dönüşüm kanunuyla yapıların tahliyesine ve yıktırılmasına ilişkin tebligat ile tahliye ve yıktırılmaya ilişkin tutanağın yapıya asılması, maliklere e-Devlet Kapısı üzerinden bildirilmesi ve ilgili muhtarlıkta onbeş gün süre ile ilan edilmesi suretiyle yapılacağı, tahliye ve yıktırılmaya ilişkin tutanağın muhtarlıkta ilanının son günü ayni ve şahsi hak sahiplerine tebligatın yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir. Düzenlemenin amacı riskli yapı tespiti kesinleşmiş bir yapının bir an evvel tahliye edilmesinin bu yapılarda ikamet edenlerin can güvenliği bakımından önemli olmasıdır.
Tebligat Kanunu uyarınca yapılacak tebligatlarda, özellikle kimlik bilgileri ve adresi tespit edilemeyen malikler ile yurt dışında yaşayan veya yabancı uyruklu maliklere tahliyeye ilişkin tebligatın yapılmasının aylar sürdüğü bu durumun da riskli olduğu kesinleşmiş bir yapıda ikamete devam edilmesi neticesini doğurduğu, riskli yapının tamamının tahliyesi sağlanmadığı için yıkım işinin yapılamadığı ve yeni yapının yapımına başlanılamadığı, bu durumun da riskli yapıyı süresinde tahliye eden maliklerin riskli yapıyı tahliye etmeyen maliklerden dolayı mağduriyetine sebep olduğu açıktır. Dolayısıyla bunu gözeten kanun koyucu, riskli yapının tahliyesi konusunda tebligat usulü bakımından farklı bir usul öngörmüştür. Bu durumdan zarar gören ilgililer riskli yapının tahliyesine ilişkin işleme karşı dava haklarını kullanabilir ve idari işlemin iptalini sağlayabilir.
Karar Alınmasında Salt Çoğunluk Düzenlemesi
Yeni kentsel dönüşüm yasası, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un uygulama işlemleri başlıklı 6. maddesine önemli değişiklikler getirmiştir. Değişiklik sonucu karar alınmasında salt çoğunluk düzenlemesi benimsenmiştir. Önceden bu oran 2/3 idi, fakat uygulamada yaşanan aksaklıklar sebebiyle 50+1 diye bilinen salt çoğunluk sistemine geçildi.
- Tevhit, ifraz, alan düzeltme, taksim, ihdas, terk. tescil, vb. işlemler, yıkım ve yapıma ilişkin her türlü izin ve ruhsat iş ve işlemleri ile diğer idareler/kurum ve kuruluşlar nezdinde maliklerin tamamının ve ilgililerinin muvafakatiyle yürütülmesi gereken tüm iş ve işlemler hisseleri oranında paydaşların salt çoğunluğu ile aldıkları karara istinaden yapılır. İdareye paydaşların salt çoğunluğu ile alman karara ilişkin olarak, anlaşan maliklerce imzalı karar tutanağı veya anlaşan maliklere ait vekâletname/sözleşme örnekleri sunulabilir.
- Hisseleri oranında paydaşların salt çoğunluğu ile alınan karara katılmayanların arsa payları başkanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek ve bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde bu paylar, riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında tespit edilen rayiç bedeli dönüşüm projesini gerçekleştirecek olan Başkanlık, İdare veya TOKİ tarafından ödenmek suretiyle satın alınır.
- Hisseleri oranında salt çoğunluk ile karar alan malikler tarafından, alınan karar ve anlaşma şartlarını ihtiva eden teklif veya teklifin görülüp incelenebileceği yer, salt çoğunlukla alınan karara katılmayan maliklere, noter vasıtasıyla veya ilgili muhtarlıkta on beş gün süre ile ilan edilmek suretiyle bildirilir. İlgili muhtarlıkta ilan suretiyle yapılan bildirimde, muhtarlıkta yapılan ilanın son günü bildirim yapılmış sayılır. Yapılan bu bildirimde ayrıca, bildirimin yapıldığı/yapılmış sayıldığı tarihten itibaren on beş gün içinde teklifin incelenmemesi veya aynı süre içinde teklifin kabul edilmemesi halinde arsa paylarının Kanun kapsamında satılacağı hususu bildirilir. Arsa payı satış işlemi sürecinde Başkanlıkça/İdarece yapılacak tebligatlar, tebliğ olunacak evrakın e-Devlet Kapısı üzerinden bildirilmesi ve ilgili muhtarlıkta on beş gün süre ile ilan edilmesi suretiyle yapılır ve muhtarlıkta yapılan ilanın son günü tebligat yapılmış sayılır. Tapuya elektronik tebligat adreslerini bildiren maliklere elektronik tebligat adresi üzerinden tebligat yapılır.
- Satış işleminin, satış bedelinin eksik hesaplandığı gerekçesi ile iptal edilmesi durumunda, yargı kararı, satış bedeli ile yargı kararında belirtilen şekilde hesaplanacak bedel arasındaki farkın hisseyi satın alan malik tarafından hissesi satılan eski malike ödenmesi suretiyle uygulanır.
Durumu Olmayanlara Oturma Hakkı Verilmesi Düzenlendi
Yasanın eski hâlinde, anlaşma ile tahliye edilen, yıktırılan veya kamulaştırılan yapıların maliklerine ve malik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bunlarda işyeri bulunduğu tespit edilenlere konut, işyeri, arsa veya dönüşüm projeleri özel hesabından kredi veya mülkiyet ya da sınırlı ayni hak sağlayan ve usul ve esasları Başkanlıkça belirlenen konut sertifikası verilebileceği düzenlenmekteydi. Yeni kentsel dönüşüm yasası bu düzenlemeye ek olarak hak sahibinin üzerine kayıtlı ikamet edebileceği konut nitelikli başka bir gayrimenkulünün bulunmaması durumunda, hak sahibine, hak sahibi evli ise hak sahibi ve eşine söz konusu bağımsız bölüm üzerinde oturma hakkı tanınmasını sağlamıştır.
Başkanlıkça yürütülen uygulamalarda; Gecekondu Kanunu’na göre yoksul veya dar gelirli olarak kabul edilenlere verilecek bağımsız bölümlerin paylı mülkiyet esaslarına göre Başkanlık ile hisseli olması durumunda, hak sahibinin dönüşümden önceki taşınmazının tapu kaydında yer alan ipotek, ihtiyati haciz, haciz ve intifa hakkı gibi haklar ve şerhler tapuda sadece hak sahibinin hissesi üzerinde devam ettirilecektir.
Başkanlığa Devredilen Taşınmazların Satış Usulü Düzenlendi
Kanun kapsamında Başkanlığa devredilen Hazine taşınmazları, bakanlığın bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşları ile bunların iştiraklerine, belediyelere ve bunların şirketlerine, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup 30/3/2014 tarihinden önce üzerinde yapılanma olan taşınmazların öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanunî veya akdi haletlerine, 4706 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b). (c), (d) ve (e) bentlerinde sayılanlar ile Bakanlığın görev alanına giren konularda faaliyet yürütmek üzere kurulan ve mal varlığının en az yüzde ellisi Bakanlıkça sağlanan vakıflara rayiç bedel üzerinden küçük sanayi sitesi yapılmak üzere bu amaçla kurulmuş kooperatiflere ve belediyelere ise, rayiç bedelin yüzde ellisinden az olmaması kaydıyla Başkanlıkça belirlenecek bedel üzerinden, doğrudan satılabilir veya Başkanlıkça belirlenecek bedel üzerinden doğrudan kiralanabilir.
Kanun kapsamındaki alanlar ve parsellere ilişkin olarak onaylanan imar ve parselasyon planları, ilgili çevre, şehircilik ve iklim değişikliği il müdürlüğünde on beş gün süreyle ilan edilir. Bu planlara itiraz, ilan süresi içinde ilgili çevre, şehircilik ve iklim değişikliği il müdürlüğüne yapılır ve itirazlar Bakanlıkça beş gün içerisinde değerlendirilir. İtirazların reddedilmesi hâlinde, planlar başkaca bir onay işlemine gerek kalmaksızın red kararı tarihinde kesinleşir.
Bu Uygulamaların Yapılabilmesi İçin Çeşitli Kuruluşların Yetkilendirilebileceği Düzenlendi
Kanun kapsamındaki uygulamalar ile bu uygulamalar için karar alınması ve uygulamaların yürütülmesi konularında Başkanlıkça lisanslandırılacak kuruluşlar faaliyet gösterebilir. Lisanslandırılacak kuruluşlarda, inşaat mühendisi, harita mühendisi, mimar, şehir plancısı, değerleme uzmanı ve hukukçu istihdam edilmesi mecburidir. Lisanslandırılacak kuruluşların haiz olması gereken şartlar, bu kuruşlarda görev alacak personelin sayısı, niteliği, çalışma usul ve esasları ve diğer hususlar Başkanlıkça hazırlanacak yönetmelik ile belirlenir. Başkanlık bu kuruluşların faaliyetlerini denetlemeye yetkilidir. Kentsel dönüşüm yasasının bu hükmü 09.11.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
Yapıların Yıktırılmasından Sonra Ortaklığın Giderilmesi Davasının Açılabileceği Düzenlendi
Bu Kanun kapsamındaki yapıların yıktırılmasından sonra arsa haline gelen taşınmazda ortaklığın giderilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre dava açılabilir. Ancak, ortaklığın giderilmesi için dava açılmış olması, bu Kanun kapsamında hisseleri oranında paydaşların salt çoğunluğu ile karar alınmasına ve bu karara göre işlem yapılmasına engel teşkil etmez.
Yeni Kentsel Dönüşüm Yasasının 6 Şubat 2023 Depremi ile İlgili Düzenlemeleri
İdari Yargılama Usulüyle İlgili Düzenlemeler
İdari Yargılama Usulü Kanunu’na eklenen geçici 11. maddeye göre 06/2/2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde uygulanacak düzenlemeler kabul edilmiştir. Düzenlemeler, depremlerin etkisiyle oluşan hasarlarla bağlantılı hasar tespit raporlarına dayalı olarak tesis edilen idari işlemlere karşı açılan iptal davalarında uygulanacaktır. Fakat hak sahipliğine ilişkin işlemler hariç tutulmuştur.
Getirilen düzenlemeler şu şekildedir:
Dava Süreci
- Dava açıldıktan itibaren on gün içinde ilk inceleme yapılır ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılır. Dava dilekçesinin tebliğinden itibaren on beş gün içinde davaya cevap verilir ve bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla on gün uzatılabilir. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır. Savunma dilekçesinde bina askı koduna yer verilir.
- Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilen kararlara itiraz edilemez.
- Duruşma yapılması, tarafların istemine ve mahkemenin kararına bağlıdır. Duruşma davetiyeleri, duruşma gününden en az on beş gün önce taraflara gönderilir.
- Tam yargı davalarıyla bu madde kapsamındaki iptal davaları birlikte görülemez. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, birlikte açılmış olan iptal ve tam yargı davaları ayrılır ve bu davalar bulunduğu aşamadan itibaren görülmeye devam olunur.
- Süre öngörülmeyen hâllerde her türlü iş ve işlemler ivedilikle sonuçlandırılır.
Keşif ve Bilirkişi
Keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gereken hâllerde, dosyanın tekemmülünden itibaren on beş gün içinde keşif yapılır. Tarafların hak ve menfaatlerinin korunması bakımından zorunluluk varsa keşif ve bilirkişi incelemesi, ilk incelemeden sonra da yapılabilir. Bilirkişi raporları on beş gün içinde mahkemeye teslim edilir ve raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir.
Bu davalar dosyanın tekemmülünden veya ara karar, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gereken hâllerde bunların tamamlanmasından itibaren en geç on beş gün içinde karara bağlanır.
Tebligat Hükümleri
Elektronik tebligat adresi bulunmayan taraflara keşif ve duruşma günü hızlıca tebliğ edilir.
Kanun Yolları
Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf dilekçeleri on gün içinde incelenir ve tebliğe çıkarılır. İstinaf dilekçelerine cevap verme süresi on beş gündür.
İstinaf istemi en geç iki ay içinde karara bağlanır. İstinaf incelemesi aşamasında, istinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri on beş gün içinde yerine getirir.
Yürürlük
Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar hakkında da bu madde hükümleri bulunduğu aşamadan itibaren uygulanır. Ancak, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce işlemeye başlamış olan savunma, bilirkişi raporuna itiraz, istinaf kanun yoluna başvuru ve istinaf dilekçesine cevap verme süreleri bakımından genel hükümler uygulanır.
Kentsel dönüşüm yasasının bu hükümleri 09.11.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bilirkişi Atamaları ile İlgili Değişiklikler
Yeni kentsel dönüşüm yasası ile 6754 Sayılı Bilirkişilik Kanunu’nda da değişiklikler yapılmıştır. Eklenen geçici 2. Maddeye göre 6/2/2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde 1/1/2028 tarihine kadar, bu depremler ve akabinde meydana gelen depremlerle bağlantılı iş, dava, soruşturma ve kovuşturmalarda listeler dışından da bilirkişi görevlendirilebilecektir. Listeler dışından görevlendirilen bilirkişiler, bilirkişilik bölge kuruluna bildirilir. Ayrıca başka bir bölge kurulunun listesine kayıtlı olan ve bilirkişilik temel eğitimini tamamlamayan bilirkişiler için de görevlendirme yapılabilecektir. Düzenlemeden önce bilirkişiler, bölge adliye mahkemelerinin yargı çevreleri esas alınmak suretiyle bilirkişilik bölge kurulu tarafından hazırlanan listede yer alan kişiler arasından seçilmekteydi.
Sıkça Sorulan Sorular
Konu hakkındaki sorularınız ve hukuki danışmanlık için info@paldimoglu.av.tr üzerinden iletişime geçebilirsiniz.